“Bir ışık da sen yak Anıtkabir’de” etkinliği bu sene de düzenleniyor. 20 Mayıs 2015 tarihine kadar başvurmak isteyen yarışmacılar anadolufotografdernegı.com ve www.anıtkabir.com.tr den ayrıntılı bilgi alabilirler.
26 Comments
Anadolu Fotoğraf Derneğinin "Bir Işık da Sen yak Anıtkabir'de" organizasyonundan ve Hamit Yalçın'ın objektifinden çıkan karelerden bazıları.Daha fazla fotoğraf için; Şimdi Sayın Hamit Yalçın Hocamla yapmış olduğum röportajdan bahsetmek istiyorum.Bir mekanı ölümsüzleştiren fotoğrafları çeken bir üstatla röportaj şansı yakaladığımdan öncelikli olarak Yalçın'a Anıtkabir'de fotoğraf çekerken neler hissettiğini sordum.Diğer bir sorum ise “Bir ışık da sen yak Anıtkabir'de”projesinin nasıl oluştuğu hakkındaydı.Hamit Hocanın tatlı üslubuyla ortaya yaklaşık 15 dakikalık bilgi dolu bir röportaj çıktı. Şimdi sizlere “Bir ışık da sen yak Anıtkabir'de”Organizasyonu hakkında bilgi vermek istiyorum.Bu organizasyon,Anıtkabir Komutanlığı ve Anadolu Fotoğraf Derneği iş birliğiyle yapılıyor.Anıtkabir'in gece çekimlerinin yapıldığı bu organizasyonda ortaya çok etkileyici fotoğraflar çıkıyor.Anadolu Fotoğraf derneği başkanı Hamit Yalçın’la geçen ay yapmış olduğum Anıtkabir gezisi sırasında tanışma fırsatı buldum ve röportaj yapma şansı yakaladım.Kendisi Ankara'nın ve Türkiye'nin en önemli fotoğraf sanatçılarından.Hamit Yalçın hakkında kısa bir öz geçmiş bilgisi verdikten sonra, yapmış olduğum röportajla Yalçın'ın bu organizasyon ve Anıtkabir hakkındaki düşüncelerini sizlerle paylaşacağım.Hamit Yalçın, 1958 yılında Elazığ'da doğdu.1976–1980 yılları arasında profesyonel gazetecilik ve foto muhabirliği yaptı. İlk fotoğraf sergisini 1982 yılında Ankara'da açtı.Moskova, İslamabad, Seul, Lefkoşa, Strazburg ve Şangay’da Ankara konulu açtığı kişisel sergiler yankı buldu.Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bakanlığıyla birlikte birçok başarılı projede yer aldı.Aynı zamanda,aylık yayımlanan Anadolu Fotoğraf Dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapmakta ve bu derginin kurumsal üst kimiliği olan ve yeni kurulan Anadolu Fotoğraf Derneğinin de Başkanlığını yapmaktadır.
Anıtkabir, Ankara denilince akla ilk gelen simgelerden biridir.Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürkün ebedi istirahatgahı olmasının yanı sıra mimarisi ,sembolleri ve müzesiyle ülke tarihimiz hakkında bizlere birçok bilgi verir Anıtkabir.Bende Anıtkabir’in sadece Atamızın mezarına ev sahipliği yapmadığını aynı zamanda bir tarihe ev sahipliği yaptığını insanlara daha iyi anlatabilmek için “Az bilinen yönleriyle Anıtkabir” adında bir blog yapmaya karar verdim.
“Az bilinen yönleriyle Anıtkabir” blogu,temel olarak üç ana bölümden oluşmakta ve bu ana bölümler çeşitli eklentilerle zenginleştirilerek okuyuculara sunulmakta.Bu ana bölümler ,Anıtkabir’in yapılış tarihçesi,Anıtkabir’in mimari özellikleri ve son olarak yapmış olduğum Anıtkabir gezisi. Blog’umu oluştururken sade ve samimi bir kullanmaya çalıştım.Bu şekilde halihazırda insanların kafasında yer etmiş olan “resmi” Anıtkabir algısını yıkarak ,daha samimi bir Anıtkabir algısı kurmaya çalıştım.Kısaca Anıtkabir’in kasvetli “kabir” algısından,Atamızı ziyaret ettiğimiz ve bize huzur veren bir ”Anıt” ve ziyaret yeri olma kısmını öne çıkarmaya çalıştım. Blog’umda Anıtkabir’i anlatırken bol miktarda fotoğraf kullanmaya çalıştım.Bu fotoğrafların güncel olanlarını kendim çektim,eski fotoğrafları da Genelkurmay’ın Anıtkabir sitesinden ve çeşitli haber sitelerinden aldım.Bu fotoğrafları kullanarak,Anıtkabir’i ziyaret etmemiş okuyucuların Anıtkabir hakkında genel bir bilgiye sahip olmasını ve yapmış olduğum Anıtkabir gezisini okuyucuların hafızasında somutlaştırmayı hedefledim. Bolg’umun bu kısmından sonra Anıtkabirde yapılan bazı organizasyonlardan bahsetmek istiyorum.Anıtkabir’de 23 Nisan,19 Mayıs,29 Ekin, 10 Kasım gibi ülke tarihimiz için önemli olan tarihlerde Devlet erkanının da katıldığı oganizasyonlar yapılıyor.Ancak ben daha gayriresmi organizasyonlar hakkıda bilgi vermek istiyorum.Özellikle bu birçak yıl içerisinde Anıtkabir'de çok farklı ve katılımcıların Anıtkabirle doğrudan temas kurulduğu organizasyonlar yapılmaya başlandı.Örneğin 26 Ağustos 2014 tarihinde Anıtkabir'de 6 bin gönüllü tarafından Atatürk portresi oluşturuldu.Nisa 2014 de ise belki de bu organizasyonların en dikkat çekicisi ilklerin yaşandığı, ” Bir ışık da sen yak Anıtkabir’de” Fotoğraf yarışması düzenlendi.Bu organizasyonla Anıtkabir'de ilk kez sivil fotoğrafçılar Anıtkabirde gece çekimi yapma şansı yakaladılar. Anıtkabir'le ilgili düşüncelerinizi yazabileceğiniz,Anıtkabir hakkında tarihi ve güncel bilgilere ulaşabileceğiniz yararlı bir site anıtkabirozeldefteri.com. Ayrıca "360 Anıtkabir" uygulamasıyla Ankaraya gelme imkanı olmayan insanlara Anıtkabir'i getiriyor.Bir bakmanızı tavsiye ederim.
Herkes Anıtkabir'e bir nedenden dolayı gidiyor,bazıları meraktan bazıları misafirlerini gezdirmek için bazıları sadece gelmek için,peki Anıtkabirden çıktıktan sonra neler hissediyor bu insanlar?Etkileniyolar mı? Etkileniyolarsa ne kadar sürüyor ?Bunun cevabını aramak için arkadaşım Metin Arslan'a sordum ve onun bu konu hakkındaki düşüncelerini aldım. Anıtkabir'in fiziksel özelliklerini ve bölümlerini sizlere tarih dersi veriyormuş gibi anlatmak istemiyorum.Bu yüzden Anıtkabir gezimde yaşadığım tecrübelerle birlikte sizlere Anıtkabir'in bu özelliklerini anlatacağım. Ama,öncelikle Anıtkabir'e giderken sizi şaşırtacak küçük ayrıntılardan bahsetmek istiyorum.Aşağıdaki haritaya dikkatli bakın. Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz! Anıtkabirin etrafındaki sokakların adını yanyana yazdığımızda bize Büyük Taarruzun o can alıcı emrini veriyor..
Rasattepe Anıtkabir inşası için çok iyi bir yerdi ve 1945 yılında ilk harfiyat çalışmaları başladı.Harfiyat çalışmalarında Friglerden kalma iki adet Anıt mezara rastlandı.Evet yanlış duymadınız Rasattepe sadece bizim için değil Frigler içinde önemli bir anıtmezar alanıymış.
Şimdi gelelim,Anıtkabir'in şu anki halini almasına.1941 yılında Anıtmezar için bir proje yarışması yapılmasına karar verilmiş.Dünyanın birçok yerinden ve Türkiyeden onlarca eserlerinin kabul görmesi için yarışmış bu yarışmada.En sonunda Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda’nın 25 no'lu projesi kabul edilmiş. Ankara ve Ankaralılar için farklı bir yere sahiptir Anıtkabir.Ankaralılar her gün işe giderken,arkadaşlarıyla buluşurken,okula giderken Anıtkabir'i görebilme şansına sahiptir.Peki nasıl olur da Ankaralılar şehrin birçok bölgesinden rahatlıkla Anıtkabir'i görebilir ? Bu bir tesadüf müdür?.
Şimdi biraz Anıtkabir'in yapım aşamasına dönelim ve bu soruların cevaplarını bulalım. Mustafa Kemal Atatürk 1938 yılında hayata gözlerini yumduktan sonra bir anıt mezar yapılması önerisinde bulunuyor dönemin yöneticileri.Bu önerinin ışığında kurulan bir Komisyon ,anıt mezarın yapılacağı yer için arayışlarda bulunuyorlar.En sonunda Ankara'nın merkezinde yer alan Rasattepe'yi(şuanda Anıtkabir'in bulunduğu yer)buluyorlar.Rasattepe,o zamanlar Ankara'nın merkezindeki en yüksek tepe ve Ankara'nın her yerinden görülmekte. Bu blogda, Türkiye ve Ankara denince akla ilk gelen simgelerimizden olan Atamızın ebedi istirahatgahı Anıtkabir'in cok fazla bilinmeyen yönlerini anlatacağım. |